Edirne’de köylülerden ‘jeotermal kuyu’ eylemi: 400 itiraz dilekçesi verildi

Keşan ilçesine bağlı Kılıç, Türkmen, Akçeşme ve Boztepe köyleri sınırları içerisine özel bir şirket tarafından jeotermal kaynak arama amaçlı sondaj çalışması projesi için Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) süreci başlatıldı.

Edirne Valiliği’ne sunulan proje tanıtım dosyalarının incelendiği ve ÇED süreçlerinin başlatıldığı belirtildi.

Projenin tanıtım dosyasına göre 585,46 hektar yüz ölçümlü arama ruhsatlı saha içerisinde, her bir sondaj lokasyonu 2 bin metrekare olacak şekilde toplam 7 adet arama amaçlı sondaj çalışmaları planlanıyor.

Toplam 14 bin metrekarelik sondaj çalışma alanlarının içerisinde çamur havuzları, konteyner tipi şantiye ile bitkisel toprak ve hafriyat stok alanı gibi kullanılacak yerler de bulunacak. Projede uygun sıcaklıkta jeotermal kaynak bulunması halinde seralarda ısıtma amaçlı kullanılacak.

‘5 BİN 800 DEKAR VERİMLİ TARIM ARAZİSİNİ ELİMİZDEN ALMAK İSTİYORLAR’

Projeye karşı çıkan köylüler, Keşan Kent Konseyi’nin organizatörlüğünde Cumhuriyet Meydanı’nda toplanarak, basın açıklaması yaptı. Açıklamaya, bazı sivil toplum kuruluşları ile siyasi partiler de destek verdi.

Basın açıklamasını okuyan Keşan Kent Konseyi Başkanı Dr. Uğur Özdağlı, bugün toprağı, suyu, meraları korumak için bir araya geldiklerini belirterek, şunları söyledi:

“Çünkü biliyoruz ki bu topraklar sadece taş ve topraktan ibaret değildir, bu topraklar bizim geleceğimizdir, çocuklarımızın ekmeğidir. Yıllardır suya hasret kalmış bu verimli araziler, Hamzadere Barajı’yla berekete kavuştu. Çiftçimiz, üreticimiz suyla buluştu, umutlandı. Ama şimdi ne oluyor? Birileri çıkmış, özel şirketlerin menfaatine, bizim topraklarımızı elimizden almaya çalışıyor. Çeşitli bahanelerle, türlü vaatlerle göz boyamaya çalışıyorlar. Diyorlar ki, ‘Kaplıca yapacağız, otel yapacağız, sera yapacağız’ Sorarım size, buraya otel mi gerek, üretim mi? Sera mı gerek, çiftçiye destek mi?

Atalarımızdan bize miras kalan bu bereketli ovaları özel sektöre devredip, onların kemiklerini sızlatmayın. Bugün bize 40-50 dekar demiyorlar, tam 5 bin 800 dekar verimli tarım arazisini elimizden almak istiyorlar. Sizlere büyük paralar teklif edebilirler, tarlanıza değerinden fazla fiyat biçebilirler. Ama unutmayın, bu topraklar sadece para değil, bir mirastır. Atalarımızdan bize kalan, bizim de çocuklarımıza bırakmamız gereken kutsal bir emanettir. Toprağımızı kaybedersek, ekmeğimizi kaybederiz. Toprağımızı satarsak, geleceğimizi satarız. Gelin, birlik olalım. Gelin, toprağımıza sahip çıkalım. Gelin, bu oyunlara gelmeyelim.”

‘FİRMANIN YERİN ALTIYLA DEĞİL ÜSTÜYLE İLGİLENDİĞİ APAÇIK ORTADADIR’

Boztepe Köyü Çevre Platformu Sözcüsü Ali Karakaş ise 21 Ocak tarihinde Edirne Valiliği’ne sunulan ‘jeotermal kaynak arama amaçlı sondaj çalışmaları projesi’ için ÇED sürecinin başladığının ilan edildiğini ifade ederek, şöyle konuştu:

“Aynı şirketin istenmemesine rağmen ikinci başvurusu olan bu projenin kötü niyet içerdiğini düşünüyoruz. Keşan merkeze kuş bakışı 7 kilometre mesafede olan, Boztepe Köyü’ne 350 metre mesafeden başlayarak Akçeşme, Türkmen, Müsellim ve Kılıçköyü’ne kadar çıkan 5 bin 850 dekar alanda sondaj çalışması adı altında Türkiye Jeotermal Kaynaklar Haritası’na göre jeotermal kaynağın bulunmadığı yerde aramalar yapılmak istenmektedir.

Nasıl olduysa proje alanının çoğunu Boztepe merası, Türkmen’in hazine arazileri, Kılıç köyünün mera vasfındaki hazine arazileri oluşturmaktadır. Karşı çıktığımız bu projenin göstermelik bir proje olduğu, hazırlayan firmanın yerin altıyla işi olmayıp üstüyle ilgilendiği apaçık ortadadır. Duyduğumuz söylemlerle konuyu aydınlatmak gerekirse, ısrarcı firmanın göstermelik projeyle amacı mera ve hazine arazilerini elimizden alıp malın gerçek sahibi çiftçileri yapacakları sera ve tarlalarda çalıştırmakmış.

Hukukun yanı sıra ahlaka da aykırı olduğunu düşündüğümüz bu yaklaşımı halk olarak görüyor, anlıyor ve reddediyoruz, eğer ki bu mera ve hazine yerlerinde çiftçilik tarım yapılacaksa biz halk olarak ezelden beri burada yaptığımız gibi merayı ve hazine arazilerini de işleme gücüne fazlasıyla sahibiz. Teşbihte hata olmaz, iki göz odalı bir eviniz olduğunu düşünün, bir gün bir şirket resmi kanallardan evinizin bir odasını alacağını duyuruyor, işte bizim başımıza gelen budur, bize göre utanç verici bu girişimi evimize sahip çıkmak adına istemediğimizi duyurarak itiraz dilekçelerimizi kaymakamlığa sunuyoruz.”

Açıklamaların ardından köylülerden toplanan 400 itiraz dilekçesi, Keşan Kaymakamlığı’na teslim edildi.

Related Posts

İsmailağa cemaatinin iki etkinliğinde bürokrasi akını yaşandı: İsmailağa’da siyasetçi yağmuru

İsmailağa cemaatinin 2 farklı etkinliğinde siyasetçilerin yoğun katılım sağladığı görüldü. İsmailağa tarafından Trabzon’un Of ilçesinde “Mahmud Efendi Külliyesi” adlı dergah açılışına Cumhurbaşkanı Danışmanı Oktay Saral, eski İçişleri Bakanı ve halihazırda AKP İstanbul Milletvekili Süleyman Soylu, eski Ulaştırma ve Altyapı Bakanı ve halihazırda Trabzon Milletevekili Adil Karaismailoğlu ile AKP Trabzon Milletvekili Vehbi Koç katıldı. Cemaatin “Sahihi Buhari Hadis Okumaları Meclisi”ne ise Suriye Evkaf (Vakıflar) Bakanı Muhammed Ebul Hayr Şükri katılıp, konuşma gerçekleştirdi.

Sunay Akın’ın timsah gözyaşları: Yakın arkadaşı Nihat Genç’i İmamoğlu için satmış

Gazeteci Nihat Genç, bir süredir mücadele ettiği amansız hastalığa yenik düşüp geçtiğimiz gün vefat etti. Yazar Sunay Akın, yakın arkadaşı Genç için sosyal medya hesabından bir paylaşım yaptı. Gazeteci Cengiz Er, Akın’ın hastalık sürecinde Genç’e ilgisiz kaldığını belirtip, arayıp ‘geçmiş olsun’ dahi demediğini belirtti. Genç’in bu konuda sitemli şekilde dünyadan göçtüğünü belirten Er, “Ekrem (İmamoğlu) başkanları için Nihat Genç’i satan bu adamı dünkü cenazede ne camide ne de mezarlıkta gördük. Ama Sunay Akın hiç yüzü kızarmadan bu paylaşımı yapabildi.” dedi.

Hatay nasıl geri alındı?

Hafıza’nın yeni bölümü aşina olduğumuz bir sözle başlıyor: “Hatay benim şahsi meselemdir.” Çünkü bugün Hatay’ın bir il olarak Türkiye’ye katılmasının yıl dönümü.

‘Hamas, Gazze’nin büyük bölümünde kontrolü kaybetti’

‘Hamas, Gazze’nin büyük bölümünde kontrolü kaybetti’

Bu gülümseme sonu oldu: Dakikalar sonra hayatını kaybetti

Romanya’da motosiklet turuna çıkan İtalyan turist Omar Farang Zin, yolda karşılaştığı ayıyı beslemeye çalışırken uğradığı saldırı sonucu hayatını kaybetti.

TSK’dan atılan Atatürkçü teğmenlere Genelkurmay’dan ‘yok artık’ dedirten yasak

Kara Harp Okulu mezuniyet töreninde ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ diyerek kılıç çattıkları gerekçesiyle TSK’dan ihraç edilen 5 teğmene Genelkurmay’dan yeni yasaklar gelmeye devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde oğlunu evlendiren Gazi Üsteğmen Av. Serdar Öztürk, düğününe evladı gibi gördüğü 5 teğmeni de davet etti. Düğün öncesi davetli listesini isteyen Genelkurmay, ihraç edilen teğmenlerin düğüne katılmasını yasakladı.