22 Şubat 2025

van haber sitesi

Eğitim, Sağlık, Ekonomi, Teknoloji Haber Sitesi

7 polisin şehit olduğu katliam davasında yargılanan öğretmen için karar

Öğretmen 7 polisin şehit olduğu katliam davasında yargılanıyordu. Yakalandı, tutuklandı, serbest bırakıldı tekrar tutuklandı ağırlaştırılmış müebbet ve 126 yıl hapis cezası aldı.

Bingöl’de havaalanı yolunda zırhlı polis aracının geçişi sırasında çalıntı bomba yüklü araçla gerçekleştirilen saldırıda şehit olan 7 polisin öldürülmesi eyleminde yer aldığı gerekçesiyle Fırat D. 8 kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırıldı. Ardından suçu yardım kapsamında kaldığı gerekçesiyle cezası 1 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 126 yıla dönüştürüldü. Bingöl Ağır Ceza Mahkemesinin verdiği kararı Diyarbakır Bölge İstinaf Mahkemesi de oy birliğiyle onadı. Dosya kesin karar verilmek üzere Yargıtay 3. Ceza Dairesine gönderildi.

Bingöl havaalanı istikametinden Berti kavşağına doğru hareket halindeki Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğüne bağlı zırhlı sivil otobüse 1 Ağustos 2016 günü çalıntı bomba yüklü bir araçla uzaktan kumandalı bombalı saldırı gerçekleştirildi. Hain saldırıda alev alan otobüste Duran Merenir, Hasan Koçer, Oğuz Sünbül, Abdullah Bıyık, Bekir Deniz, Yunus Emre Doğan ile Osman Emre Karademir adlı polisler şehit olurken, Buğra Yıldırım, Hasan Tendik ve Ferit Akgün adlı polisler de yaralandı.

ÖĞRETMENLİK YAPIYORDU

Saldırıdan sonra yakalanan ve teslim olan dağ kadrosundaki teröristlerin teşhisleri, polise gelen ihbar ile bir gizli tanık ifadesi üzerine olayın faili olduğu iddiasıyla öğretmenlik yapan Fırat D. 16 Aralık 2022 günü tutuklandı.

Hakkında Bingöl Ağır Ceza Mahkemesine “Devletin birliğini ve bütünlüğünü bozmak, kişiyi yerine getirdiği kamu görevinden dolayı öldürmek” suçundan dava açıldı. 5 Temmuz 2023 günü suç vasfının değişme ihtimali ve delil durumuna göre tahliye edildi. 22 Eylül 2023 günü yeniden tutuklandı. Hakim karşısına çıkan Fırat D. “Tüyler ürpertici vahşice işlenen bir saldırıyla yargılanıyorum. Ferman kod adlı teröristin ifadelerine sizde itibar etmemiş olacaksınız ki 7 ay tutuklu kaldıktan sonra beni tahliye ettiniz. Ardından olaydan 7 yıl sonra bir gizli tanık ifadesiyle yeniden tutuklandım. Rabbim şahit ki her ikisinin iddiaları da asılsızdır. Çalıştığım kurumdan beni almaya geldiklerinde 5 dakikalık bir ifaden var imza atıp gideceksin dediler” diye konuştu.

“HAYATIM BOYUNCA ARAÇ KULLANMADIM”

TEM şubesine götürülüp, 2,5 saat hem sözlü hem fiziki şiddete maruz kaldığını anlatan Fırat D. “Allah şahit ki hukuk ve yargı kaybeder. Kazanan terör örgütü olur. Benim cezalandırılmam onların ekmeğine yağ sürer. 1. ve 5. sınıfa giden iki çocuğum var. Çok zor şartlarda okuduk, okuduktan sonra da hemen iş bulamadım. Masum insanların kanına girecek bir insan değilim. Özellikle çocuklarım için sizden tahliyemi istiyorum. Bu saldırıyı gerçekleştirenleri de lanetliyorum. Hakkımda ifade veren Ferman kod adlı teröristi tanımıyorum. 7 polisin şehit olduğu olayla hiçbir bağım yok. Olay günü ben Genç ilçesindeydim. Bingöl’de değildim. Teslim olan Hüseyin Doğan adlı teröristi benim aleyhime ifade vermeye zorlamış olabilirler. Benim bomba yüklü aracı Bingöl’e götürdüğüm iddia edilmektedir. Hayatım boyunca araç kullanmadım. Gaz ve frenin nerede olduğunu dahi bilmem” dedi.

ARAÇTAN ŞÜPHELENİLMESİN DİYE TÜRK BAYRAĞI ASTILAR

Ferman kod adlı terörist Hüseyin Doğan Fırat D.’yi fotoğrafından teşhis ederek, “7 polisin şehit olduğu olayda ben Bingöl Genç kırsalındaydım. Grup eylem hazırlığı içindeydi, ancak ben nerede hangi eylemi yapacaklarını bilmiyordum. Havaalanı yolunda bomba yüklü aracı patlatıp 7 polisi şehit ettiler. Gözlüklü şahıs Fırat D. bomba yüklü çalıntı aracı teröristlerden alıp Bingöl’e götürdü ve dikkat çekmesin diye üzerine Türk bayrağı astı. Yolun kenarına bırakıldıktan sonra patlatıldı. Bu kişi Bomba yüklü aracın Lice’den Bingöl’e götürüldüğü sırada yolda asker kontrolü olmadığını Demhat kod adlı teröriste bildirdi. Hatta o dönemde 15 Temmuz darbe girişimi yaşandığı için bombalı araçtan kimse şüphelenmesin diye üzerine Türk bayrağı astılar. Otobüs havaalanına ne zaman girip, çıkıyor bunun tarifini Fırat D. Demhat adlı teröristi bildirmişti. Demhat ona çok güvenliği için bu eylemi ona yaptırdılar” dedi.

HTS VE SİNYAL KAYITLARINA GÖRE OLAY GÜNÜ EVİNDE

Mahkeme sanığın olay günü kullandığı telefonun HTS kayıtlarını istedi. Gelen cevapta sanığın olay günü Genç İlçesinde genellikle evine yakın konumda baz-sinyal bilgisi verdiği, ancak Demhat kod adlı teröristle de yakın arkadaş olması nedeniyle örgüte katılmadan önce bu kişiyle 73 kez arama, aranma, mesaj alma, mesaj atma şeklinde iletişimi olduğu tespit edildi.

“EHLİYETİNİN OLMAYIŞI ARAÇ KULLANAMAYA ENGEL DEĞİL”

Mahkeme patlamada kullanılan 35 FG 611 plakalı aracın olay tarihinden 10 gün önce Diyarbakır’da PTS kaydının bulunduğunu, gerekli önlemlerin alınarak aracın Bingöl iline getirildiğini, 15 Temmuz 2016 darbe teşebbüsü sürecinin yaşanması nedeniyle dikkat çekmeyi önlemek, kamufle olabilmek amacıyla araca Türk bayrağı asıldığını belirtti. Mahkeme, büyük bir plan ve titizlikle gerçekleştirilen saldırıda alınan sinyal baz bilgileri ve gizli tanık ifadesi ve yakalanan terörist ifadesi dikkate alındığında, sanığın ehliyetinin olmayışının araç kullanabilmesine engel teşkil etmediğini ifade etti. Onu teşhis eden teröristin kullandığı gözlüğüne kadar ayrıntı bilmesi, güvenlik güçleriyle girdiği çatışmada öldürülen Demhat kod adlı Bayram Zoroğlan adlı teröristle olan yakınlığı ve ona milislik yaptığı ve bu kişi ile 73 kez telefon iletişimi olduğu dikkate alındığında 7 polisin şehit olduğu olayın faili olduğuna dikkat çekildi.

AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET HAPİS

Sanığın bomba yüklü aracın Bingöl’e getirilmesine öncülük etmesi ve gözcülük yaparak yolda asker kontrolü olmadığını teröristlere bildirmesi, araca dikkat çekmemek için Türk bayrağı astırmış olması nazara alındığında devletin birliğini ve bütünlüğünü bozmaktan 1 kez, 7 polisin şehit edilmesine iştirak etmekten de 7 kez olmak üzere 8 kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasına karar verildi. Mahkeme, suçun yardım aşamasında kalması nedeniyle 7 kez 15’er yıl olmak üzere 105 yıl, 3 polisi yaralamak suçundan da 21 yıl olmak üzere toplam 126 yıl hapisle cezalandırdı ve hakkında hiçbir indirim uygulamadı. Dosyayı ele alan Bölge İstinaf Mahkemesi de delillerin hukuka uygun elde edildiğini, vicdani kanatın tam hasıl olması nedeniyle sanığın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verip dosyayı kesin karar verilmek üzere Yargıtay’a gönderdi.